Merkez Bankası Döviz Kuru | |||
ALIŞ | SATIŞ | ||
USD | 0 | 0 | |
EURO | 0 | 0 | |
Sevgili arkadaşlar, HER YER KANA BOYANACAK isimli ikinci romanım, Editör Erol AYDIN tarafından eleştirel bir açıdan okunduktan sonra tarafıma kendileri tarafından gönderilen yazıyı sizlerle paylaşmak istedim.
Cemal Bey,
Her Yer Kana Boyanacak kitabınızı okudum, değerlendirmemi kalıcı olması bakımından yazılı olarak ifade etmek istiyorum. Birinci kitabınızı da okuduğum için daha objektif bir analiz olacağını ümit ediyorum. Aslında her okurun prensip olarak yazara geri dönüş yapması hazine mesabesinde olmakla birlikte biz de bu kültür maalesef yaygın değildir. Kitabınızı okurken Türkiye'de polisiye deyince ilk akla Ahmet Ümit gelmektedir. Kendisinin birçok kitabını okumuş birisi olarak aranızda fark olmadığını gördüm. Üslup, içerik, kurgu, akış ve dil olarak ben fark göremedim Yani demek istediğim aranızda ki tek fark marka ve algıdan ibarettir. Kitabınızın altına Ahmet Ümit yazın 100 bin kitap peynir ekmek gibi satılır. Ama Cemal Durmaz 1000 tane kitabı satmak için göbeği çatlamaktadır. Hiç bir yerde olmadığı gibi burada da adalet mevcut değildir. Birinci kitabınızı okumamış olsaydım bile bu kitap tek başına farklı bir kitap olmuş. Yani seri olarak okunacağı gibi tek tek de okunmasında bir sıkıntı mevcut değildir. Bu kitabınızı, “Bekle beni İstanbul” diye bitirdiğinize göre seri devam edecektir. İçerik olarak şunu söyleyebilirim bir defa çok temiz bir Türkçe kullanılmış, gönülden tebrik ediyorum. Okurken elimde fosforlu kalemle yazım ve imla hatalarının üzerini çizdim. Buna göre 25 adet yazım ve yine 25 adet de imla hatası tespit ettim. Gerekirse kitap üzerinde birlikte analiz ederiz. Fakat eleştirel olarak okumayan birisi bunların çoğunu fark etmeyecektir. Benim ki sadece mesleki bir refleks olarak değerlendirilebilir. Olaylar, örgüler, geçişler ve de kurgu çok başarılı. Kitabın bölümlere ayrılması hem okumayı kolaylaştırıyor hem de okuyucuyu yormuyor. Bunun yanında tasvirler çok olmasa da anlatım o kadar başarılı ki kitabı okurken aynı zamanda filim izler gibi sahne gözünüzün önünde canlanıyor. Kritik durumlarda okuyucu olarak ben olsam olayı nasıl çözerim diye düşünüyorum fakat sizin kurgunuzun yanından bile geçemiyorum. Okuyucunun örgüyü anlamaması yazarın başarısı olmaktadır. Zaten anlamış olsa sıkılır ve okumaya devam etmez. Diyaloglar çok başarılı, sizi sarıp içine alıyor ve âdeta siz de sohbete dahil oluyorsunuz. Bu kitap tamamen kurgu da olsa sonuçta topluma bir mesaj da vermektedir. Vicdanların adaleti eyvallah fakat herkes kendi adaletini sağlamaya çalışırsa da bir kaos meydana gelecektir. Bunu dengelemek adına gerek avukat gerek polisin bu konuda vurgu olarak tasvip etmemesi bir denge kurmuştur. Yine topluma mesaj açısından yemek öncesi ve sonrasında ellerin yıkanması diyalog olarak olabilirdi. Bir de sonuçta Müslüman bir toplumda yaşıyoruz yaşlılar var dua ederken mesela namaz da kılsalardı daha gerçekçi olurdu diye düşünmeden edemedim. Mesela kadın aman tanrım diye tepki veriyor bu aman Allah’ım olsa daha bizden olurdu diye düşündüm. Biraz da teknik analiz yapacak olursam şunları ifade edebilirim. Kitabın kapağı, rengi, yazı karakteri, ismi ve grafik çalışması için söylenecek olumsuz bir şey bulamadım. Kitabın yazı fontu çok küçük olduğu için okumayı zorlaştırıyor ve de gözleri yoruyor. Bunun yanında kağıt oldukça kalın olmuş eğer tasarruf için ince kağıt büyük punto daha efektif olacaktır, fakat olmamış yayıncının mutlaka bir bildiği vardır deyip kenara çekiyorum.
Cemal Başkanım,
Sonuç olarak siz bu işin sırrını çözmüşsünüz. Bundan sonra ister seri olsun ister başka bir konuda olsun polisiye konusunda marka olma potansiyeliniz ortaya çıkmıştır. Daha geniş kitlelere ulaşma yolunda çaba harcamanın yollarını da inşallah derneğimizle aşmış olacaksınız. Polisiye hem zor hem de bakir bir alan olduğu için bu konuda şansınız bayağı bir yüksektir. Mesleki olarak bagajınızın dolu olması da bu yolda size itici güç olacaktır. Ben çok keyif alarak sıkılmadan okudum, heyecan ve aksiyon hiç ara vermeden devam etti. Umuyorum okuyan herkes nasibi ve kapasitesi kadar hisse alacaktır. Yapıcı eleştiri olarak, finale kadar çıtayı sürekli yukarı taşıdınız finalin zirvede bitmesini beklerdim, heyecan sanki bir sonraki kitaba saklanmış/aktarılmış gibi geldi.
Bir de sürekli bir şirkete gidip geliniyor dolayısıyla şirketi merak ettim, hangi sektörde bu konuda en azından ipucu verilebilirdi.
Anladığım kadarıyla muallakta bırakılan birçok konu bir sonraki kitapta sonuçlandırılacaktır.
Ezcümle, ben çok başarılı buldum, tebrik ediyorum, başarılarınız daim, okurunuz bol olsun inşallah.
Saygılarımla
Erol AYDIN...
Tek bir kelimesini değiştirmeden aynen sizlerle paylaşıyorum.
Eserimi okuyup eleştiri yazısı yazan Gazeteci- Editör Erol AYDIN beye sonsuz teşekkürler sunuyorum. Her eleştirinin yazarı mutlaka geliştirdiğine olan inancım hiç bir zaman kaybolmayacaktır. Bu ve bundan sonrada yapılacak ve tarafıma gönderilecek olan eleştirilerin her satırını dikkatle okuyup değerlendireceğimden asla kuşku duymayın. Yazarı geliştiren en önemli etken olumlu ve olumsuz objektif yapılmış eleştirilerdir.