• slayt
Kadın

 

KADIN

  Kadın, tek başına anlam ifade eden, ses değeri taşıyan bir kelimden mi ibarettir? Bir kader, bir heves,bir duygudan  mı?

 Kadın, yalnızca doğurganlık mıdır? Kucağında doğurduklarını kurban verdikleri mi? Kurbanın kendisi olmak mıdır?

Kadın, boğularak öldürülen, ateşe verilip yakılan, bir mal gibi satılan mıdır?
İnsan olmanın tarihi başlangıç  noktası mıdır ?  
 
    
Benim adım kadın. Beş harften ve iki heceden oluşuyorum. Erişkin dişi insan, hatun, hatun kişi, zen olarak geçiyor türkçe sözlükteki karşılığım. Öz türkçede kraliçe, Hakan eşi veya kızı anlamındayken zaman içerisinde değişime uğrayarak farklı isimlerlede anılmışım.
 
Şule, Pınar, Ceren, Özgecan,İlknur ,Selin,Emine, Ayşe, Buse, Kübra, Rojin, Narin ve daha burada sıralayamadığım yüzlerce isim... Birinin kızı, birinin kardeşi, birinin arkadaşı, annesiydiler. Yaşamaya dair kurdukları nice hayalleri vardı. Kadın olan o yürekleri çocuktu hepsinin. 

Yaşadığımız çağda her geçen gün katledildiğimiz ülkemizde kim namus ve ahlak bekçiliğimizi yapıyorsa en namussuz ve en ahlaksız olan kendisidir!

Kadına boş boş konuşma, saçın uzun aklın kısa gibi yaftalarla ayrıştıranlar, bana da kapat o çeneni, otur oturduğun yerde dediğinizi duyar gibiyim.
 
O zaman bütün kadınların adına kapat o çeneni diyenlere soruyorum;

Biz adaleti mumla ararken, siz ülkeyi değiştiremiyoruz, yasaları değiştiremiyoruz  diye  konuyu değiştirmekten ne zaman vazgeçeceksiniz?
 
Tanrım, cehennemden kaçıp buraya mı geldi yoksa bütün şeytanlar?

Önümüzde arkamızda sağımızda solumuzda aramızdalar!  Elini kolunu salllayarak nasıl bu kadar rahat dolaşabiliyorlar?

Ülkemiz ne ara bu kadar can pazarı haline geldi. Kadına çocuğa ve hayvanlara  yaşama hakkı için başka bir dünya yaratılamaz mı? İnsanın öz varlığına dünyadaki yaşamında büyük zararlar veren kötülük bir salgınından kurtulmanın bir yolu yok mu? İki ayaklı bedhahlardan korunmak için, iyilerin atlarına binerek gittikleri gibi, bizde çekip gidemez miyiz uzaklara?

Artık nereye baksak  sadece vahşet  sadece kan görür olduk. Bu karanlığın, rutubetin ve çürümüşlüğün  içinde  insan olan yerlerimizide kaybediyoruz.
 
Buralar sanki bizim topraklarımız değil, bizi öldürmek isteyenlerin ülkesi olmuş. Var oluşun kadınla başladığı bu evrende söylermisiniz daha kaç kez öldürüleceğiz? Bu ülkede kadın olmanın bedelini daha ne kadar ödeyeceğiz? 
 
Sesimizi duyan yokmu? Sustuğunuz susturulduğunuz  bütün hakikatlere zehir mi karıştı? O zehir önce beni sonra seni zehirledi. İçindeki toksin insan olmanın işlevlerini bozdu.

 Utanç...Utancımızı kaybettik. Toplumsal şiddet modasına uydurulduk. Utanan insan kalmadı arıyor ama ulaşılamıyoruz.  Duygularımızı sevgimizi, saygımızı, vicdanımızı merhametimizi yitirdik.

Sesimiz duyulmasın diye kuru gürültü yapan şaklabanlardan kulaklarımız sağır, gözlerimiz kör, dilimiz lal olmuş. Annemizin karnından doğarken bahşedilen insanlığımızı hoyrat bir makasla kesip kör kuyulara mı attınız? 
 
Farkındamıyız artık yaşamıyor sadece hayatta kalmaya çalışıyoruz. Kim hesap soracak tüm bu olanlardan? Ölen kadınlar mı? Öldürülen çocuklar mı? Sırada öldürülmeyi bekleyenler mi?
 
Bu vahşet daha ne kadar devam edecek?  Bunun için kıyametin kopmasını Dünya'nın batmasını mı bekleyeceğiz. Ülkemiz ne tür bir şeytanın pençesine düştü böyle. Kadınlar hunharca öldürüldükçe, Tanrının önceden kararlamış olduğu eceli gelenin ölmesine zerre kadar inancım kalmadı.
 
 Üzerimize yapışan duyarsızlıktan gözlerimizi açamıyoruz. Derin bir uykuda kitle halinde uyuyor...uyutuluyoruz...

Olan her şeyi  kabul ediyor ve her kabul edişte çok  daha büyüğünü doğuruyoruz.

Üzerine oturup ortaya çıkan sonuçları izlerken birde karı gibi ağlıyoruz.
En insani tepki olan göz yaşınada bir cinsiyet belirliyoruz. Oldu mu hiç şimdi bu?
 

  Erdemli bir insan olmak nasıl bu kadar kıtlaştı. Bu karanlık  daha ne kadar sürecek?  Aydınlık günler nereye kaçtı? Yer yarıldıda toprağın altınamı girip saklandı?
 Tanrım bu nasıl bir yara böyle? Her yerimiz kan revan içinde.  Ahlaksızlığın içinde boğuluyoruz. Ödürülmekten daha kolay daha ucuz bir şey kalmamiş. Elimde sihirli bir güç olsa insalığımıza dair kaybettiğimiz  bütün parçalarımızı bulup  sıfırdan inşa edebilmeyi o kadar çok isterdim ki...
 

O zaman buraya sorup bırakıyorum. Bunun için neler mümkün?
  
 
Ey kahraman türk kadını sen yerlerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere  yükselmeye layıksın!                                                                                                         
                                                                                                                                     Mustafa Kemal ATATÜRK



Sümeyra AĞAOĞLU

Okunma Sayısı: 426


3.133.151.138








  A.Nilgün Gazozcu

Kadını uğradığı haksızlıkları ve toplumsal dengesizlikleri güçlü bir kalemin ifade yetisiyle anlatıldığı bu yazının insanların ufkunu değiştirmesine yardım edeceğine inanıyorum

  Sibel Tunaydin

Sevgili öğrencim ağzım açık hayretler içinde okudum..bukadarmi guzel ifade edilir..biz..bizler..kadınlar..gönülden tebrik ediyorum..sizin gibi güçlü kalemşörlere ihtiyacımız var..yolunuz açık olsun..

  Sinem Çelik

Ne kadarda net yazmışsın durumumuzun özetini... Okuyup, anlayıp, akledeni bol olsun. Kadınların hak ettiği değeri gördüğü ve senin bunu anlatan yazılarını okumak en büyük dileğim...

  Melike yıldızhan

Kalemine sağlık cok gerçekçi bir konuya deginmissiniz. Ülkemizin kanayan yarası kadın, cocuk, hayvan cinayetleri. Çözüm mü tam bir muamma! Neresinden tutup nereden başlamak gerek? Bunca cani ruh hastası insani değiştiremeyiz ama yetiştirdiğimiz evatlara gereken değerleri mutlaka yüklemeliyiz..

  Pelin Türker

Sade ve akıcı bir dil kullanılmış, bu da derin bir duygusal etki yaratmayı başarıyor. Kadına yönelik şiddet ve toplumsal duyarsızlık gibi evrensel sorunları güçlü bir ifade tarzıyla ele almışsınız. Beni hem düşündürdü hem de duygulandırdı. Ayrıca, tarihsel ve toplumsal açıdan kadının anlamını ve değerini etkileyici bir şekilde vurgulamışsınız, tebrikler.

  Tuğba Ayaydın

Makaleniz kadınların yaşadığı sorunlara dair güçlü bir farkındalık çağrısı yaparken insanlık vicdanını derinden sorgulatıyor. Kadınların yaşam hakkını ve onurunu savunan bu duyarlı yazınız, toplumun duyarsızlığına karşı bir uyanış mesajı niteliğinde. Her cümlesiyle hem düşündürüyor hem de karanlığa ışık tutuyor. Emeğinize ve kaleminize sağlık!

  Engin Ertan

Tebrikler, başarılar diliyorum

  Şeniz

Kalemine sağlık can dostum yaramiz olan kadını bizi çektiğimizin gerçeğini ancak bukadar kaleme alınırdi.Ellerine sağlık

  İlyaz AYAYDIN

Sevgili Sümeyra, "Kadın" adlı makaleni okurken derin bir hüzün ve gurur hissettim. Yazın, kadınların karşılaştığı zorlukları, toplumsal adaletsizlikleri ve insanlık adına verilen mücadeleyi güçlü bir şekilde dile getiriyor. Senin kaleminden çıkan her bir kelime, sadece kadınların değil, tüm insanlığın sesini duyuruyor. Yazının sonunda Atatürk’ün sözüne yer vermen, bu değerleri içselleştirdiğini ve yaşattığını gösteriyor. Senin gibi cesur ve adaletli bir kadının bu dünyaya kattığ

  İlyaz AYAYDIN

Sevgili Sümeyra, "Kadın" adlı makaleni okurken derin bir hüzün ve gurur hissettim. Yazın, kadınların karşılaştığı zorlukları, toplumsal adaletsizlikleri ve insanlık adına verilen mücadeleyi güçlü bir şekilde dile getiriyor. Senin kaleminden çıkan her bir kelime, sadece kadınların değil, tüm insanlığın sesini duyuruyor. Yazının sonunda Atatürk’ün sözüne yer vermen, bu değerleri içselleştirdiğini ve yaşattığını gösteriyor. Senin gibi cesur ve adaletli bir kadının bu dünyaya kattığı değer ölçüle

  Sema Sarıömeroğlu

Yüreğinize sağlık harika bir anlatım olmuş

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazarlar ve Şairler Dayanışma Derneği

© Copyright 2022  V4.1 Tüm Hakları Saklıdır. | Dernek Sitesi


Top