Merkez Bankası Döviz Kuru | |||
ALIŞ | SATIŞ | ||
USD | 0 | 0 | |
EURO | 0 | 0 | |
OKUMAK
“Okumadan geçen bir gün yitirilmiş bir gündür.”
Paul SANTRE
Dünyadaki her canlının hayatta kalmasına yardımcı olan ve onu diğerlerinden ayıran üstün yönleri vardır. Çitanın hızı, maymunun çevikliği, kartalın keskin bakışı ve insanın aklı, her biri kendi türünün hayatta kalmasına ve gelişmesine katkıda bulunan eşsiz özelliklerdir.
Doğada bu üstünlüklerin kullanımına dair birçok örnek görebiliriz. Örneğin, çita avını yakalamak için yüksek hızını kullanırken, maymun ağaç dalları arasında kolayca hareket ederek yırtıcılardan kaçabilir. Kartal, keskin gözleriyle kilometrelerce öteden avını takip edebilir ve insan ise zekasını kullanarak, aletler üreterek, barınak inşa ederek ve karmaşık sosyal yapılar kurarak hayatta kalma şansını artırır.
Akıl, insanoğlunun sahip olduğu en değerli hazinelerden biridir. Fakat bu hazinenin gerçek potansiyelini açığa çıkarabilmek için onu beslemek, bilgiyle donatmak ve keskinleştirmek şarttır. Tıpkı bir bıçağın bileylendikçe keskinliği arttığı gibi, bilgi de aklın keskinliğini ve işlevselliğini artırır.
Bilginin değeri, öğrenilmesiyle ortaya çıkar. Öğrenilen her yeni bilgi, zihnimize birer pencere açar, bakış açımızı genişletir ve düşünme yetimizi geliştirir. Bu bilgiler, sadece kişisel gelişimimiz için değil, aynı zamanda üretkenliğimiz ve problem çözme becerilerimiz için de hayati önem taşır.
Bilgi bir bardağın içindeki sıvı gibidir. İçini doldurmadan boşaltabileceğimiz bir şey olmaz. İnsan ne kadar çok okursa, o kadar çok şey öğrenir. Etrafını daha çok aydınlatır.
Bilimsel araştırmalar, okuma eyleminin insan beyninin işlevlerini korumada ve geliştirmede önemli bir rol oynadığını göstermektedir. Okuma esnasında beynimiz, metni görsel olarak algılama, kelimeleri tanıma, anlamları yorumlama ve hafızaya kaydetme gibi birçok karmaşık işlemi aynı anda gerçekleştirir. Bu işlemler, beynin farklı bölgelerinde yoğun bir aktiviteye yol açar.
Doktorlar okumanın Alzheimer hastalığına karşı çok etkili bir yöntem olduğunu söylüyor. Yapılan araştırmalar, sürekli okuyan bir beynin algılama ve anlama oranının, hiç kitap okumayan bir insana göre daha fazla olduğunu gösteriyor.
Okumak insan beynini geliştiriyor. Tıpkı basketbol oynamanın boyu uzatması veya halter kaldırmanın kasları geliştirmesi gibi, okumak da beynin gelişmesine katkıda bulunur. Düzenli okuma, beynin farklı bölgelerini aktive ederek bilişsel işlevleri ve hafızayı güçlendiriyor.
Okuyan bir insan, etrafındaki dünyayı daha iyi anlar ve yorumlar. Okudukça kelime hazinesi genişler, muhakeme yeteneği ve problem çözme becerisi gelişir. Okumak, farklı bakış açıları kazanmak ve yeni fikirler keşfetmek için de önemli bir araçtır.
Okuma, beynin egzersizi gibidir. Nasıl ki düzenli egzersiz yapmak bedenimizi güçlendirirse, düzenli okumak da zihnimizi geliştirir. Okumak, beynin farklı bölgeleri arasındaki bağlantıları güçlendirir ve yeni bağlantılar oluşturur. Bu da beynin daha hızlı ve daha verimli çalışmasını sağlar.
Okuma, sadece beynin gelişmesine katkıda bulunmaz, aynı zamanda stresi azaltır ve rahatlama sağlar. Okumak, günlük hayatın koşuşturmacasından uzaklaşmak ve farklı dünyalara dalmak için harika bir yoldur.
Okumak, her yaştan insan için faydalıdır. Çocuklar için okuma, dil gelişimini ve okuma becerilerini geliştirmenin en önemli yollarından biridir. Yetişkinler için okuma, zihinsel zindeliği korumak ve bilişsel işlevleri geliştirmek için önemlidir. Yaşlılar için okuma, hafızayı ve konsantrasyonu korumaya yardımcı olur.
Sonuç olarak, okumak beynin gelişmesi için en önemli aktivitelerden biridir. Düzenli okumak, bilişsel işlevleri, hafızayı, kelime hazinesini ve muhakeme yeteneğini geliştirir. Her yaştan insan için faydalı olan okumayı, günlük hayatımızın bir parçası haline getirmeliyiz.
Bundan dolayı aklın ve düşüncenin antrenmanı okumaktır. Bol bol okuyun, öğrenin ve dünyaya bakış açınız değişsin.